Milas Zeytin Hasat Şenlikleri kapsamında ilk olarak geçtiğimiz yıl dikkat çeken ve hasadından elde edilen 500 gram yağın 30 bin TL karşılığında şenlik programı yararına satılan Ata Ağacı’nın bu yılki hasadı yine şenlik öncesi bu kez eğitim yararına yapıldı. Elde edilecek gelir eğitim kurumları ve öğrenciler yararına harcanacak.
Milas’ta geleneksel hale gelen ve bu yıl 6’ncısı 2 – 3 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek olan Milas Zeytin Hasat Şenliği öncesi ilk hasat Kazıklı Mahallesi’nde bulunan tarihi Ata Ağacı’nın meyveleriyle yapıldı. Milas Kaymakamı Eren Arslan, Milas İlçe Tarım ve Orman Müdürü Eşref Arslan, Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, Milas Tariş Kooperatifi Başkanı Kamil Gül, Kazıklı Mahalle Muhtarı Faik Genişoğlu, Gürçamlar Mahalle Muhtarı Mustafa Er ve Zeytin Dostu Derneği Yönetim Kurulu üyesi Atilla Totoş ve yönetim kurulu üyeleri ile Çomakdağ Kızılağaç köyünden yöresel kıyafetli bayanların katılımıyla gerçekleşen tören bahar havasında gerçekleşti.
Hasat döneminin başladığını söyleyen Kaymakam Eren Arslan, çiftçinin, üreticinin daha çok kazanç elde etmesini ve binlerce yıldır yaşayan bu kültürün sonsuza kadar devam etmesini arzu ettiğini belirterek, “2019-2020 hasat yılı başladı bölgemizde. Şuan da bulunduğumuz bahçede de yaklaşık yaşı 3 bin yıldan daha fazla olduğu hesaplanmış olan bir ağaç var. Biz kendisine Ata Ağaç ismini verdik. 3 bin yıldır bu topraklarda meyve veriyor. İnsanların sağlığa kavuşmasına hizmet ediyor. 3 bin yıl bir tarih olarak çok uzun bir zaman dilimi. Şöyle bir düşünüldüğü zaman bilinen, yaşayan insan ırkının tanık olduğu nerede ise bütün büyük olayları yaşamış, görmüş ve hala ayakta olan Ata Ağacı önündeyiz. Bu ağaca neden ölmez ağaç dendiğinin canlı ispatı, dimdik ayakta. Geçen yılda meyvesini hasat etme şansını yakalamıştık. Şimdi de bölgemizin çiftçileriyle, sivil toplum kuruluşlarının başkanlarıyla, muhtarlarımızla, halkımızla beraber bu mutluluğu yaşıyoruz. Bu yıl bereketli ürün açısından da verimli bir yıl. İnşallah burada hasat aşamasından son ürünün paketlenme aşamasına kadar Milas’ın zeytinyağını en üst seviyede en kaliteli şekilde pazara sunup çiftçimizin üreticimizin daha çok kazanç elde etmesini ve binlerce yıldır yaşayan bu kültürün sonsuza kadar devam etmesini arzu ediyoruz” dedi.
Geçtiğimiz yıl tanıtımı yapılan ve yaklaşık 3 bin yıllık olduğu ifade edilen Ata Ağacın bahçe sahibi Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Selçuk Aktürk ise yaptığı açıklamada çalışmalar hakkında bilgi verdi Aktürk açıklamasında, “Ata ağacımızda geçen yılda hasadımızı gerçekleştirmiştik, bu yılda bir etkinlikle hasadımızı gerçekleştirdik. Bu ağacın önemi aslında şu bu yörede, Milas’ta bu ağaç gibi yetişkin son derece yaşlı ağaçlarımız var. O ağaçlarımızın bir sembolü olarak biz ata ağacı insanlara tanıtma gayreti içerisindeyiz. Bilimsel yöntemler ile son 1 yıl içinde bunun yaşını belirledik. Arkeolojik bulguların yaş tespitinde kullanılan bir yöntemle Ata Ağacın yaşı 3 bin ile 3 bin 200 olarak belirlendi. Şuan da bilimsel makalesi yazıldı, Amerika’da bir dergide basıma gönderildi. Bu yörede bilindiği gibi memecik türü zeytin çeşidi oldukça yaygın. Bizim araştırmalarımız neticesinde bu türün aslında bu yörede yöresel bir ismi var. Ancak bizim genetik anlamda yaptığımız araştırmalar hala devam eden çalışmalar neticesinde ilk ulaştığımız bilgiler şuan da Yunanistan’ın Dünyaya pazarladığı bir zeytin türü olduğu, onunla akrabalık gösterdiği yönünde bulgularımız var. Yunanistan’ın Girit adasında bu boyutta 3 bin -3 bin 500 yaşında olduğu söylenen bir ağaç her sene 30 bin 40 bin 50 bin ziyaretçi ağırlıyor, tek bir ağaç. Bizim Milas bölgesinde, bu bölgede bu ağaçlardan 120 civarında var. Bu ağaçları insanlara tanıtmak, bu yöreyi, ulu zeytin ağaçları turizm rotasına dönüştürme adına çalışmalar devam ediyor. Geçen yıl ata ağacımızın fenolik bileşik 400-450 civarında oldukça yüksekti. Bu yıl yeni hasat ediyoruz değerleri ne olacak bilmiyoruz. Kimyasal parametrelerden öte, geçen sene zeytin hasat şenliğinde yarım litresi 30 bin TL gibi bir fiyata satılmış, bu etkinlikte değerlendirilmişti. Bu sene farklı düşüncemiz var. Milas yöresine kalıcı bir şeyler yapalım düşüncesiyle yola çıktık. Bazı sponsorlarla görüştük olumlu cevaplar aldık. 2-3 Kasımda Milas Zeytin Hasat şenliğinde bu ağacın gelirinin tamamını Milas yöresindeki okulların ihtiyacını gidermek üzere, çocukların eğitimine aktarılmak üzere bir çalışma yapıyoruz. Bunu Milas zeytin hasat şenliğinde de insanlara aktaracağız” ifadelerini kullandı.
Zeytindostu Derneği Yönetim Kurulu üyesi ve Butik Zeytin ve Zeytinyağcılar Derneği Başkanı Atilla Totoş ise yaptığı açıklamada dünyanın yeni trendinin yürüyüş yolları olduğuna vurgu yaparak, “Kruvaziyer turizmin dünyada ki topluma kazandırdığı para 28 milyon dolar iken sadece bisiklet turları 40 milyon dolar bir ciroya sahip” dedi.
Atilla Totoş konuşmasının devamında “Zeytin Dostu Derneği Türkiye’deki kalite yolculuğunun tamamının alt yapısını kurgulayan ve birçok usta öğretici yetiştiren bir ekol, bir okul zeytin dostu derneği. Bizde bugün ata ağacın hasadında destek vermeye geldik. Türkiye’deki bütün zeytinle ilgili güzel işlerin yanında olduğumuz gibi burada da destek veriyoruz. Niye destek veriyoruz. Bu bölge Muğla Milas Memecik ana vatanı ve çok ilginç bir coğrafya. Bundan 3 yıl önce 2016 yılında İsveç Doğa Tarihleri müzesinin başındaki profesörün Avusturya Viyana Üniversitesindeki bir gençle yaptığı çalışmayla dünyanın en eski zeytin kalıntısı 14 milyon yıllık bir polen fosili bulundu. Bu ağaç 3 bin 200 yıllık, 2 bin 800 yıllık bir borsa var Eskihisar Stratonikeia da. Yani burası Zeytinin anavatanı denebilecek kadar rahat rahat söylenecek kadar kadim bir kültüre sahip. Bütün bunları kamuoyuna anlatan, bu ağacın tescilinde sahibine destek veren yol yön gösteren ve cesaretlendiren de zeytin dostu derneğinin ekibi. Dolayısıyla Türkiye gelecekte dünya da gurme kalite ve sağlık amaçlı ürünler yapan bir ülke haline gelecekse buda zeytin dostu sayesinde bunu da açık açık söylemek gerekiyor. Bu ekibin çalışmalarıyla şuan da özellikle Muğla büyük bir devinim içinde, sektör devinim içinde sektör değişiyor ve anıt ağaç gibi işaretleyici olan birçok değer dünya tarafından izleniyor. Ama en çok İtalyanlar tarafından izleniyor ve köşe yazılarında son 1 senedir şunu söylüyorlar, “Türkiye İtalya’nın tahtını sallıyor elinden gurme kalite ürün yapan ülke sıfatını alabilir. İtalyanlar olarak biz tedbir alalım.” İşte biz bugün Ata Ağacın ekip olarak hasadına katılmamızın ana sebebi bu. Çok kıymetli bir ülkedeyiz büyük değerlerimiz var koruyup geliştirmemiz gerekiyor. Türk kamuoyunun da doğru zeytinyağını zeytin dostu derneğinin eğitimlerine gelerek öğrenebileceğinin bir kez daha söylemiş olalım. Dünyada değişik amaçlı yürüyüş yolları var. Kanyonlarda, dağ başlarında ovalarda yürüyorlar ve ilginç coğrafi alanlarda yürüyorlar. Ve zeytin bütün dünyada gelişen bir trend, büyüyen bir trend ilgi odağı halinde. Bütün yağlar içinde zeytinyağı bambaşka bir unvana sahip artık. Dolayısıyla bu 120 ağacımızın bir güzergah halinde belirtilmesiyle uzun süreli yürüyüşler yapılabilir bunun önemi ne biliyor musunuz? Her şey dahil sisteminde şirket bütün parayı alır ve köylüye, o bölgedeki insana hiç bir şey bırakmaz. Yöreye hiçbir şey bırakmaz. Ama bu yürüyenler taşıyacakları yük bir tane pet şişe su 2 tane krakerdir. Karnını doyurmak için Restoran’a ihtiyaç duyar, yatmak için gecelemek için çadır bile olsa bir başkasının onu konaklatacağı yere ihtiyaç duyar. İşte bu açıdan bisiklet ve yürüyüş turizmi çok yüksek miktarda para bırakıyor. Daha somut söyleyecek olursak kruvaziyer turizmin dünyada ki topluma kazandırdığı para, o lüks turizmin topluma kazandırdığı para 28 Milyon dolar iken sadece bisiklet turları 40 milyon dolar bir ciroya sahip” diye konuştu.
Yapılan hasat, katılımcılara yöresel tepsi böreği, yeni hasat zeytinyağı ve organik köy yoğurdu ikramı ile sona erdi.